Şiir

Gözlerindeki güzelliğin içinde kaybolsam keşke

Karanlığa su dökülür ve dalından bir yaprak ışık düşer güneşin
Her damlası bir yağmur,büyümesi ansızın olur ateşin
Gökkuşağına boyanır bilmezsin İstanbul caddelerin
Gözlerindeki güzelliğin içinde kaybolsam keşke
Sarılıp gülüşüne huzur dolu rüyada
Koparılmış dalında umut saklarsın günlerin
Her mevsimin hikayesi farklıdır,birbirine bağlanan kaderin
Söylemesi ne de zor,dilde harfler tükendiğinde sözlerin
Gözlerindeki güzelliğin içinde kaybolsam keşke
Sarılıp gülüşüne huzur dolu rüyada
Tel tel ayrılır kirpikleri gecenin şafak vaktinde
Denize dökülen ırmak gibidir sevmek,ötesi kimin elinde
Geçip giden zamanın eteklerinde bir kardelen gibi bende
Gözlerindeki güzelliğin içinde kaybolsam keşke
Sarılıp gülüşüne huzur dolu rüyada

25.02.2010


Yağmak ister bazen insan,yağmur olup ırmaklara

Ne var ki hayat
Işığın gölgesinde yaşanmamışlıkların hikâyesini anlatan bir peri masalı değildir
Her gülen yüzün parlayan gözleri yoktur
Susayan güllerin çaresizliklerinde kan kırmızı renkleri solar düşüncelerin
Ve bazen ağlamak ister insan
Gerekliliğini hissettiğinde hüznün baharlarını,
Yaşamak ister
Matemini mehtabın terli yüzünde bulmuştur aşk koşarken
Süslenmiş kelimelerle gelir oturur yanı başına keder,anlayamaz fani olan
Yoktur çaresi nasırlı avuçlarda biriken mutluluğu armağan etmenin güz yaprağına
Bir duraktan bir durağa yürümek ister bazen insan
Sıcaklığını hissettiğinde yaz mevsiminin,
Üşümek ister
Toprağın kokusuna karışır her yağmurdan sonra dem
Koyu kıvamlı rüzgarların hayranlık uyandıran dokunuşlarında saklanır yakamozlar
Ve her günün parlayan ışıkları yoktur devamında gecenin
Derlenmiş roman gibi parça parçadır hayat
Yağmak ister bazen insan
Vücut ısısı düştüğünde en güzel nağmelerin
Gitmek ister…

24.02.2010


Seyehat engeli olmayan bir düş kurmak istiyorum
Seyahat engeli olmayan bir düş kurmak istiyorum.Yenilikçi yalanlara kapılmayan bir günün,yerini geceye bırakmaya hazırlandığı çıplak ayaklı dilenciliğimin parlamaya çalışan gözlerinin ışığında,terk edilişimin bir adım öncesinde ve bütün sevdiklerimi yanımda götürmek istiyorum.
Yalnız kalmak istiyorum,koşmaya çalışırken gökkuşağının tenime deydiği yere,ayağım takılıp düşmeden önce hatırladığım yağmurun,hiç yağmamış olması gibi.Susmak istiyorum anlatmak istediğim her cümleyi.
Seyahat engeli olmayan bir düş kurmak istiyorum,elle tutulabilen bütün zenginlikleri ardımda bırakıp.Ağlamak istiyorum sahte gülüşler için yaşanacaksa hep.Bulut olup yağmurlara karışmak damla damla ve sevmek istiyorum parmaklarımın arasına aldığımda kalemimi içimden geçenleri yazmak isterken aç bir martı gibi önümden sayfaları kapıp giden rüzgarı,soğuğu ve kar’ı.
Seyahat engeli olmayan bir düş kurmak istiyorum,hiç kimsenin beni tanımadığı diyarlara.
Sessiz,sedasız,sevdasız…


Üzgünüm...

Tutsak,bedenimde ızdırap
Müebbedin tel tel kirpiklerimden açılan sayfalarını okuyorum
Bu gece sana
Ağırlaştırılmış gözyaşların dökülüyor gözlerimden
Hepsi senin eserin
Yalanlanmış bir aşk hikâyesinin gülen yüzü
Hepsi senin eserin mutluluklarımın
Ben ki dalında yaprak olmak isterdim yaz mevsiminin
Ya da bir çiçek kadar sessizce dokunmak ellerine
Bir çiçek kadar narin
Satırlarım gece yarısını çoktan geçti be yaralım
Artık bende yaralıyım
Bu günde sabah olacağını okumuştum gazetelerden
Her zamanki gibi,ama
Olmadı cananım
Gönlüme gün doğmadı
Sustu bütün konuşmalar,anlamım kalmadı
Dilimde heceler düğüm
Gerçek mi dokunduğum ve gördüğüm
Bilmiyorum be sultanım
Bilmiyorum üzgünüm…

19.11.2009



Farkındamısın

Soğuk kış akşamlarının ürkek yağmurlarıyım
Her nedense
Başıboş sokakların titrek mum alevlerine benzediği şehirlerde yaşıyor
Kendi gölgemin nöbetini tutuyorum
Bilmiyorum beklide yalancıyım
Kaçıp gitsem buralardan ardıma bakmadan diyor
Ama yapamıyorum
Susuyorum sevgiye
Aşka
Ve her şeyden çok sana
Sana gelmek için çıktım bu defa düşler sokağına ama
Her yanımı sarmış çöl ateşinin içimi yakan girdabındayım
Üşüyorum
Bakamıyorum aynalara
Korkuyorum
Gözlerinin içinde büyüyen şaşkın umutlar
Sanki benden kaçar gibi yaralım
Bense siyahımda büyütüyorum bütün umutlarımı
Biliyor musun
Farkında mısın
Seni seviyorum…

20.10.2009


Belkide seviyorum

Unutuyorum yavaş yavaş hatırladığım her şeyi
Belki de o kimsesiz kaldığım gecelerde
İsmini sayıkladığım birisini
Ama hala şiirler yazıyorum
Belki de bizi değil düşlerimizi anlatıyorum
Susuyorum hep
Sen olmayınca konuşamıyorum
Seviyorum belki de
Hani o kimsesiz kaldığım gecelerde
İsmini sayıkladığım birisini
Bir hatıran olsa da
Karanlık duvarları resminle aydınlatsam
Bir şarkımız olsa
Radyomun başında sabaha dek uyumasam
Bir umudum olsa diyorum
Ömrümü mendil gibi gözyaşıyla yıkasam
Belki de arıyorum
Dokunmaya kıyamadığım tenini
Hani o kimsesiz kaldığım gecelerde
İsmini sayıkladığım birisini
Artık zamanın bile acılara yenildiği
Bir dünyada yaşıyorum
Kayboldukça hislerimi bir kağıda yazıyorum
Ben seni unutmak değil her an sevmek istiyorum
Bekli de duyuyorum
Hani o kimsesiz kaldığım gecelerde
İsmini sayıkladığım
Hayaline bile uzaktan gözyaşıyla baktığım birisini
Ayrılığın yenilmez hükmü sürüyor
Yaşamak için aldığım her nefeste
Oysa ben yağmurlar biriktirdim
Kanatları çalınmış güvercin gibi
Bir kafeste
Bu defa boşuna sevinmişim
Geldiğini sandığım her heveste
Belki de özlüyorum
Hani o kimsesiz kaldığım gecelerde
İsmini sayıkladığım birisini
Bir umuda koşarken
Ayağı takılıp düşenlerin sevgisini
Ne zaman ve nerde olursa olsun
Yolu yalnızlığa düşenlerin adresini
Belki de seviyorum
Sevmek istediğim herkesten daha çok
Seni

24.06.2005


Duygusal yaklaşımlar

Islak buzlu camlara ellerimle yazdım ismini
Hani ayaz olurda üşür ya bütün benliğin
İşte öyle özledim seni
Tarifi gökyüzünün mavi derinliğinde olmayan
Bir kırlangıç sersemliğiyle düşüyorum yükseklerden
Hani başın önüne düştüğünde
Gözlerinin baktığı yere
Ve bikaç parça cam kırığı var bu gece kalbimde
Sevdiğim benden çok uzaklarda biliyormusun anne
Onsuz toplayamadım
Ağlamak geldi birden bire
Sevgiliye sarılıp ağlamak
Bir beyaz kağıdın körkütük sarhoş olduğu bir sebepten dolayı
Sadece birkaç satırdı oysa yazdıkalrım
Gündüzün geceyle buluşmasını anlatmaya çalışırken
Saklayamadım seni sevdiğimi hiçbir cümleden
Hani güneş gözlerini kapattığında
Ardından gelen karanlık gibi
Eğer yapabiliyorsan yerden yere vur beni
Yalnızca birazcık sesini duyayım
Sana sarılayım
Tut ellerimi
Sevdiğim beni bu akşam çok özlemiş duyuyormusun anne
Onu düşünürken gözlerimin içinde büyüyen özlemini görüyormusun
Her telefon çalışında kalbimin nasıl attığını biliyormusun
Aşka kanun gerekmez
Aşka sebep gerekmez
Aşka sitem edilmez sevdiğim
Aşkı anlatmaya ömürler yetmez
Ben her baharda çiçekler açar gibi
Bazen dolu bazen kar gibi
Yüksek yüksek tepelerden deinizlere akar gibi
Bir tek seni seviyorum
Bir tek seni...

23.10.2006


Duygusal yaklaşımlar

Ben kendime sensizliği anlatmaya çalışırken sen,
Yani sen diye,bildiğim herşey,
Beni zamansız,beni amansız bir yolculuğa uğurladı.
Sevgiye susamış bir kalbin öyküsünü anlatır ya hani boş sokaklar,
Sana sevdiğim,
Üzerinde yalnızca bir tek yıldızın parladığı,
O boş sokakta yürümek yasakmıydı.
Anlayamıyorum bazen kendimi bile,
Anlatamıyorum seni kimselere....

25.02.2006


SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM...

Sözlerimin gizli kalmış dünyasındaki
Ayaza çalan renklere sarıp sarmaladım
Hülyalı bakışlarındaki sevincimi
Ve ben seni yaprakların sararıp solmaya başladığı
Sonbahar mevsiminin herhangi bir gününde
Güneş batmadan önce sevdim
Yaşamın henüz sevmeye elverişli olmayan zamanlarıydı
Ama ben susuyordum, gölgelerini bir nisan yağmurunun
Hafif su birikintilerine kaptırmış papatyalar gibi aşka
Susuyordum,
Belkide hep bu yüzden kendime yeniliyordum
Aşkın tarif edilemeyen yüzünü görmüştüm ve
Küçük bir fincan dolusu kahveden yutkunmuştum seni
Koyu ve sımsıcak
İşte o zaman
Dudaklarımın arasından bedenime sızan
Islak nefesimin adı olmuştu aşk
Gözlerimin, geceyi kendi şafağına hapsetmiş karanlığı
Delip geçmeye çalışan ışığında arıyordum seni
Tabi her seferinde kendime takılıp düşüyordum
Soğuğun ve kahverenginin tonlarını taşıyan bir mevsimin
Yerini yeşilin birçok renge büründüğü ilkbahara bırakması gibi
Küçüktüm ve büyüyordum
Sözlerin hiçbir anlam ifade etmediği bazı anlar vardır yaşanılan
İşte o zaman,
Buzlu camlara çizilen çocuksu bir resmin ardına sığınır umutlarım
Ve sanki gece olmuşçasına sabırsızlıkla beklerim güneşin doğuşunu
Her telden bir tutam sevgi besteliyor sana
Her gün gitarım
Bu güne dek
En kuytu köşelerinde saklansam da
Ömür perçeminin şafak vakti yaklaşırken
Seni kendime anlatmaktan çekinmiyor artık yüreğim
Çekinmiyor satırlarım
Ama sen yinede
Resmini çizdiğim bir beyaz kâğıdın arkasına saklanan
Umutlarıma sarılıp ağlamadan önce gel
Gel ne olur
Seni çok özlüyorum…

18.12.2007